Çoklu Zeka Kuramı

Çoklu zeka, Howard Gardner’in zekayı yeniden tanımlaması olarak çıkmış bir kavramdır. Çoklu zeka, çevresel ve genetik etmenlerle birlikte insanı yorumlamaya dair yeni bir bakış açısıdır. Buna göre insan çevresi ile kurduğu tüm ilişkide, iletişim ve etkileşimde zekasını kullanmaktadır. Ancak Gardner’ın yeni eklediği içten gelen bir form ile dünyayı algılayıp ilişkiye başlayıp sürdürdüğümüzdür. Çünkü beynimizin pek çok sayıda farklı çalışma merkezi ve işlevi bulunmakta ve bu işlevler her bireyde farklılık göstermektedir. Birbirinden bağımsız ve ayrı olarak çalışan bu merkezler aynı zamanda bireyin öğrenme kimliğini ve bilişsel niteliğini de ortaya koymaktadır.

Günümüzde birçok araştırma IQ olarak bilinen zeka skorlarıyla hayatta edinilen başarının doğru bir ilişki içinde olmadığını göstermiştir. Ayrıca okuldaki matematik, fen ve edebiyat derslerindeki başarılara göre “zeki” olarak tanımlanan birçok çocuğun daha sonraları iş hayatlarında aynı başarılı çizgiyi her zaman sağlayamadıkları da edinilen bulgular arasındadır.

Uzun yıllar boyunca süregelen anlayış, doğum sırasında varolan zekanın hayat boyu aynı şekilde devam ettiği ve bunun hiçbir şekilde geliştirilemeyeceği yönündedir. 1980’lerde Harvard Üniversitesi profesörlerinden Howard Gardner bu dar görüşlü zeka algısına ilk karşı çıkanlardandır. Gardner, 1983’te yayımlanan “Frames of Mind (Zihnin Çerçeveleri)” adlı eserinde, zeka, bir kişinin bir veya birden fazla kültürde anlamlı bir ürün ortaya koyabilme yeteneği, ya da günlük veya mesleki hayatında karşılaştığı bir problemi etkin ve verimli bir şekilde çözümleme becerisi olarak tanımlamıştır.

Gardner, gelenekçi düşünceye aykırı olarak insanın kendi zekasını arttırma ve geliştirme kapasitesine sahip olduğunu savunmuştur. Bu anlayışa göre, hangi yaş ve seviyede olursa olsun, insanlar kendi zihinsel işlevleri iyileştirilebilir ve geliştirilebilirler. Zekanın gelişmesinde avantaj ve dezavantaj yaratabilecek çeşitli çevresel faktörler vardır. Mesela, maddi olarak güçlük çeken bir ailede yetişen bir çocuk için piyano veya keman gibi enstrümanlara ulaşım güçlüğünden müziksel zekasını yeteri kadar geliştiremeyebilir. Aynı şekilde köyde ve tabiatla iç içe büyümüş olan bir çocuk bedensel ve doğa zekasını şehir ortamındaki bir apartmanda büyüyen bir çocuğa göre daha fazla geliştirebilme şansına sahip olacaktır.

Gardner, temel olarak farklı zeka türlerinden bahsetmiştir. Birey bunların birinde, ikisinde, hatta üçünde çok iyi düzeyde olabilir. Ama çoğu insan bunların hepsini birden yüksek ölçüde kullanamazlar. Örneğin, dil kullanımıyla ilgili sorunu olan bir çocuk mükemmel düzeyde resim yapabilir, veya bir enstrüman çalabilir. Bu açıdan bir çocuğa mümkün olduğunca geniş açılardan öğrenim ortamı sunabilmek onun farklı zeka türlerini ortaya çıkarabilmesine olanak sağlayacaktır.

1. Mantıksal Matematiksel Zeka
2. Sözel-Dilsel Zeka
3. Görsel Zeka
4. İçsel Zeka
5. Sosyal-Kişiler Arası Zeka
6. Müziksel-Ritmik Zeka
7. Doğa Zekası
8. Kinestetik-Bedensel Zeka